
Darwin’in (1809-1882) evrimle ilgili görüşleri “Doğal Seçilim Hipotezi” adını alır. Darwin’e göre doğada acımasız bir yaşam mücadelesi vardır. Bu mücadelede zayıflar elenmekte, güçlüler yaşamaktadır. Yani doğa zayıfları eleyerek, güçlüleri korumaktadır. Darwin bu görüşüne doğal seçilim (tabii seleksiyon) adını vermiştir. Çağdaş evrimciler doğal seçilimi şöyle tanımlamaktadır: Belirli çevre şartlarına en uygun olanlar daha fazla yaşama ve çoğalma (döl verme) şansına sahiptir.
Darwin evrimle ilgili doğal seçilim hipotezini aşağıdaki varsayımlara dayandırır:
- Bütün türler dölden döle geometrik oranda (2,4,8,16 gibi) çoğalma eğilimindedir.
- Bir türün birey sayısı, bu şekilde artma eğiliminde olduğu halde, her dölde birey sayısı hemen hemen sabit kalmaktadır.
- Türdeki birey sayısının her dölde sabit kalması, canlılar arasında yaşam mücadelesi olduğunu gösterir.
- Her türün bireyleri arasında varyasyonlar (değişik özellikler) vardır. Bu varyasyonlar kalıtsal olabilir.
- Bazı varyasyonlar, özel bir çevredeki canlılara, o çevreye uyum yapma ve çoğalma şansı verir. Yani çevreye uygun varyasyonlar daha fazla yaşama ve üreme şansı kazanırken diğerleri de yaşam mücadelesini kaybeder. Darwin bu mekanizmaya doğal seçilim (tabii seleksiyon) adını vermiştir.
Darwin’in bu varsayımların dayandırdığı doğal seçilim hipotezi özetle şöyledir: Bir türün bireyleri arasındaki varyasyonlar, farklı çevrelerde farklı şekillerde seçilime uğrar. Zamanla bunların dölleri arasındaki farklılıklar daha fazla ve belirgin duruma gelir. Uzun yıllar sonunda da eski türden yeni türler meydana gelir.
Darwin evrimi (türleşmeyi), eşeyli üremeyle meydana gelen kalıtsal varyasyonların doğal seçilimi ile açıklamaya çalışmıştır. Kalıtım biliminin gelişmesiyle, eşeyli üremede yeni bir gen oluşmadığı, dolayısıyla türleşmenin bu şekilde olamayacağı anlaşılmıştır.
Örnek Soru;
Darwin’in “doğal seleksiyon” hipotezine göre, canlıların değişen ortam koşullarına uymaları nasıl açıklanır?
- A) Değişen koşullara tepki olarak yeni bireysel özelliklerin gelişmesiyle
- B) Ortama uygun özellikler taşıyan bireylerin yaşama ve üreme şansı kazanmasıyla
- C) Kullanılan organların gelişmesi sonucu çevreye uygun özelliklerin oluşmasıyla
- D) Değişen ortam koşullarının zamanla kararlılık kazanmasıyla
- E) Değişme ihtiyacının meydana getirdiği yeni karakterlerin kalıtımıyla
ÇÖZÜM; Darwin’in “doğal seleksiyon” hipotezine göre, güçlülerin (ortama uygun özellikler taşıyanların) yaşama ve üreme şansı fazladır. Böylece canlılar değişen ortam koşullarına uyum sağlamış olur (Adaptasyon).
Cevap B