
Bir canlının başka bir canlıdan meydana geleceği görüş ve teorisine biyogenez denilmektedir. Biyogenez abiyogenezin tam tersi bir varsayımdır. Canlıların cansız varlıklardan değilde canlı varlıkların canlı bir varlıkla meydana geleceği varsayımıdır.
Bilim insanı F. Redi’nin yapmış olduğu et parçalarını ağzı açık ve kapalı kavanozlara koyup gözlemlediği deneyde canlıların cansız varlıklardan oluştuğu fikri olan abiyogenez teorisini hem çürüttü hemde biyogenez görüşü (teorisi) için ortam hazırladı.
Mikroskobun keşfedilmesi ile bilim dünyasında önemli gelişmeler yaşandı. Gözle görülmeyen canlılar keşfedildi ve bu gelişmeler biyogenez görüşünde de etkili oldu.
Ünlü bilim insanı Pasteur, kaynatılmış maya mantarı ve şeker içren sıvıları üzeri açık bir kaba koyup beklediğinde mikroorganizmaların ürediğini gözlemledi. Aynı deneyi bir kapalı bir ortamda yapan Pasteur fark etti ortamda herhangi bir mikroorganizmanın üremediği fark etti. Pasteur bu bilgilerden yola çıkarak mikroorganizmaların havadaki mevcut canlı ve sporlarla ürediğini tespit etti.
F. Redi ve Pasteur’un yapmış oldukları bu deneyler biyogenez teorisinin (görüşünün) temeli olmuştur. Günümüze kadar bu varsayım geçerliliğini korumaktadır. Biyogenez teorisi (görüşü) sayesinde günümüzde canlı varlıkların canlı varlıklardan oluştuğu bilgisine sahibiz.
Ancak önemli açıklama bulunmak gerekiyor, biyogenez görüşü (teorisi) ilk canlının oluşumu konusunda herhangi bir açıklama yapmamaktadır.