
Arsenik, kayalarda ve toprakta, suda, havada ve bitkilerde ve hayvanlarda bulunabilen doğal bir elementtir. Bazı tarımsal ve endüstriyel kaynaklardan çevreye de salınabilir.
Bazen saf bir çelik gri metal olarak bulunmasına rağmen, arsenik genellikle kimyasal bileşiklerin bir parçasıdır. Bu bileşikler 2 gruba ayrılır:
İnorganik bileşikler (karbon dışındaki elementlerle birleşik arsenik): Bu bileşikler endüstride, inşaat ürünlerinde (bazı “basınçlı işlem görmüş” ormanlarda) ve arsenikle kirlenmiş suda bulunur. Bu, daha toksik olma eğilimi gösteren ve kanserle bağlantılı olan arsenik formudur.
Organik bileşikler (karbon ve diğer elementlerle birlikte arsenik): Bu bileşikler inorganik arsenik bileşiklerden çok daha az toksiktir ve kansere bağlı olduğu düşünülmez. Bu bileşikler balık ve kabuklu deniz ürünleri gibi bazı gıdalarda bulunur.
Arsenik Nerelerde Kullanılır?
Arsenik bileşikleri aşağıdakiler dahil olmak üzere birçok şekilde kullanılmıştır:
- Basınç uygulanmış kerestede koruyucu olarak
- Böcek ilaçlarında
- Hayvan postlarında koruyucu olarak
- Kurşun (kurşun asitli piller gibi) ve bakır gibi bir katkı maddesi olarak
- Bazı cam imalatlarında
- Yarı iletkenlerde elektrik bağlantılarını güçlendirmek için arsin gazı olarak
Arsenik daha yüksek dozlarda zehirli olsa da, bazı ilaçlarda da kullanılmıştır. 1800’lerde ve 1900’lerin başında, arsenik yaygın olarak sifiliz ve sedef hastalığı gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır. Akut promiyelositik lösemi olarak bilinen nadir bir kan kanserini tedavi etmek için hala bir arsenik formu kullanılır.
Arsenik kansere neden olur mu?
Yüksek arsenik seviyelerine maruz kalmak, çeşitli kanser türlerine bağlanmıştır.
Araştırmacılar, bir madde veya maruziyetin kansere neden olup olmadığını anlamaya çalışmak için 2 ana çalışma türünü kullanmaktadır. (Kansere neden olan veya kansere neden olan bir maddeye kanserojen denir.)
Laboratuarda yapılan çalışmalarda, hayvanlar, tümörlere veya diğer sağlık sorunlarına neden olup olmadığına bakmak için bir maddeye (genellikle çok büyük dozlarda) maruz kalmaktadır. Araştırmacılar, kanser hücrelerinde görülen değişiklik türlerine neden olup olmadığını görmek için bir laboratuar çantasındaki normal hücreleri de maddeye maruz bırakabilirler. Bu tür çalışmalardan elde edilen sonuçların insanlar için geçerli olup olmayacağı her zaman açık değildir, ancak laboratuar çalışmaları, bir maddenin yaygın olarak ortaya çıkmadan önce insanlarda kansere neden olup olmayacağını anlamak için en iyi yoldur.
Başka bir çalışma türü, farklı insan gruplarındaki kanser oranlarına bakmaktadır. Böyle bir çalışma, bir maddeye maruz kalan bir grupta kanser oranını, maruz kalmayan bir gruptaki orana göre karşılaştırabilir veya genel popülasyonda beklenen kanser oranına göre karşılaştırabilir. Ancak bazen bu çalışmaların sonuçlarının ne anlama geldiğini bilmek zor olabilir, çünkü sonuçları etkileyebilecek diğer birçok faktörün hesaplanması zordur.
Çoğu durumda, ne tür bir çalışma kendi başına yeterli kanıt sağlamamaktadır, bu yüzden araştırmacılar, bir şeyin kansere neden olup olmadığını anlamaya çalışırken, hem laboratuvar temelli hem de insan çalışmalarına bakarlar.
Arsaneğin Zararları
Kısa süreli maruz kalma sonucu:
- Yüksek düzeyde arsenik solunması, boğaz ağrısı ve tahriş olmuş akciğerlere neden olabilir.
- Yüksek düzeyde arsenik yutmak, benzer şeylere neden olabilir:
- Karın ağrısı
- Mide bulantısı ve kusma
- İshal
- Kas zayıflığı ve kramp
- El ve ayaklardaki “iğneler ve iğneler” duyumları
- Cilt değişiklikleri veya döküntüleri
- Morarma (kan damarı hasarı nedeniyle)
- Yeterince yüksek miktarda arsenik maruziyeti ölümcül olabilir.
- Cilt ile temas, kızarıklığa ve şişmeye neden olabilir, ancak diğer sağlık sorunlarına neden olabileceği bilinmemektedir.
Uzun süreli maruz kalma Sonucu:
Daha uzun süre boyunca daha düşük arsenik seviyelerine maruz kalmak, yukarıda sıralanan aynı sağlık sorunlarının çoğuna neden olabilir. Ayrıca sonuçlanabilir:
- Düzensiz kalp atışı
- Karaciğer ve böbrek hasarı
- Yorgunluğa ve artmış enfeksiyon riskine yol açabilen kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin kıtlığı
- Cilt değişiklikleri, kronik arsenik maruziyetin yaygın bir belirtisidir. Değişiklikler, koyulaşan deri lekelerini ve genellikle avuç içi ve ayak tabanı üzerinde kalınlaşmış deri bölgelerinin görünümünü içerebilir.